Para Politikası Kurulu Toplantı Özetine İlişkin Basın Duyurusu - 21/09/2017, (2017-38)
Sayı: 2017-38
21 Eylül 2017
PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ
Toplantı Tarihi: 14 Eylül 2017
Enflasyon Gelişmeleri
1. Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde 0,52 oranında artmış ve yıllık enflasyon 0,89 puan yükselerek yüzde 10,68 olmuştur. Bu dönemde enflasyon, gıda ve enerji gruplarında yükselirken, hizmet grubunda yüksek seviyesini korumuştur. Temel mal grubu enflasyonunda giyim ve dayanıklı tüketim malları kaynaklı olarak belirgin bir artış kaydedilmiş; bu doğrultuda çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu ve ana eğilimi yükselmiştir.
3. Hizmet grubu fiyatları Ağustos ayında yüzde 0,73 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 9,40 ile yatay seyrederek yüksek seviyesini korumuştur. Bu dönemde, gıda ve içecek fiyatlarındaki gelişmelerin yanı sıra turizmdeki toparlanmaya bağlı olarak yemek ve konaklama hizmetlerinde enflasyon yükselmiştir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyirde maliyet artışlarının yanı sıra genel enflasyona endeksleme davranışının etkileri de hissedilmektedir. Nitekim endeksleme davranışının güçlü olduğu eğitim hizmetleri fiyatları bu dönemde yüzde 2,79 ile yüksek bir oranda artmış, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 10,30’a ulaşmıştır.
5. Özetle, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler ve çekirdek enflasyon göstergelerine ilişkin gelişmeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaktadır.
Enflasyonu Etkileyen Unsurlar
6. Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) 2017 yılı ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 5,1 oranında artmış, çeyreklik büyüme yüzde 2,1 olmuştur. Böylelikle iktisadi faaliyetin ilk çeyreğe kıyasla güç kazandığı görülmüştür. Geçmiş dönemlere ait verilerdeki yukarı yönlü güncellemeler de iktisadi faaliyetin gücü açısından not edilmiş ve ikinci çeyrek itibarıyla talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü desteğinin önemli ölçüde azaldığı değerlendirmesi yapılmıştır. Anılan dönemde çeyreklik büyümenin temel sürükleyicisi inşaat yatırımları ve özel tüketim başta olmak üzere yurt içi talep olmuştur. İç talebe bağlı olarak ithalattaki artış ve ihracattaki ivme kaybının etkisiyle net ihracat dönemlik büyümeye negatif katkı yapmış, yıllık büyümeye ise yüksek katkısını sürdürmüştür.
8. Üretim sektörlerindekine benzer bir görünüm talep göstergelerinde de izlenmektedir. Teşviklere konu olan gruplara yönelik tüketim talebi gücünü korurken ilk çeyrek itibarıyla zayıf seyrini sürdüren yatırımlarda ikinci çeyrekte bir miktar iyileşme gözlenmiştir. Yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi talebin büyümeye katkısının artacağı öngörülmektedir. Kurul, iktisadi faaliyetin güçlü seyrine ek olarak takvim ve baz etkilerinin de etkisiyle üçüncü çeyrekte yıllık büyümenin oldukça yüksek bir oranda gerçekleşeceği değerlendirmesinde bulunmuştur.
9. İç talepteki iyileşme devam ederken mal ihracatında sektörler geneline yayılan artışlarla net dış talep büyümeye olumlu katkı yapmaktadır. Başta Avrupa Birliği bölgesinde iyileşen büyüme görünümü olmak üzere küresel ölçekte gözlenen toparlanma eğilimi ve dış piyasalarda pazar çeşitlendirme esnekliği ihracatı desteklemeye devam etmektedir. Mal ihracatındaki artışların cari açıktaki bozulmayı yavaşlattığı, çekirdek cari açık göstergelerinde ise iyileşme sağladığı görülmektedir. Turizmdeki kısmi toparlanma beklentisine ek olarak, mal ihracatındaki artış eğiliminin cari dengeye olumlu katkı vermeye devam etmesi beklenmektedir.
10. İşgücü piyasasında Şubat ve Mart dönemlerinde başlayan iyileşme Haziran döneminde devam etmiştir. Bu dönemde, tarım dışı istihdam hizmet sektörü kaynaklı artmıştır. Öncü göstergeler ekonomideki toparlanmayla birlikte önümüzdeki dönemde işsizlik oranlarındaki kademeli düşüş eğiliminin süreceğine işaret etmektedir.
Para Politikası ve Riskler
12. Küresel iktisadi faaliyette son dönemde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler kaynaklı olarak bir toparlanma eğilimi gözlenmektedir. Tüketici ve reel kesim güven endekslerindeki iyimser görünümün yanı sıra, küresel finansman koşullarının elverişli olmaya devam etmesi ve emtia fiyatlarının istikrara kavuşmasının da katkısıyla, küresel iktisadi faaliyetteki olumlu seyir devam etmektedir. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler küresel ekonomide ikinci çeyreğe kıyasla daha da olumlu bir büyüme performansına işaret etmekte olup, 2017 yıl sonu büyüme öngörüleri yukarı yönlü güncellenmektedir. Son dönemde, gelişmiş ülke merkez bankalarının politika normalleşme süreçlerine ilişkin açıklamaları piyasalarda kısa dönemli dalgalanmalara yol açsa da, küresel enflasyon oranlarının halen düşük düzeylerde seyretmesi nedeniyle, para politikalarındaki normalleşme sürecinin ılımlı olacağı beklentisi korunmuştur. Küresel büyüme görünümünün daha olumluya dönmesiyle birlikte, finansal piyasalarda gözlenen yüksek risk iştahı ve düşük oynaklık, Türkiye dâhil olmak üzere gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının güçlü seyretmesine neden olmaktadır.
14. Küresel finans piyasalarındaki olumlu seyre paralel olarak yurt içinde de yılın üçüncü çeyreğinde finansal koşullar destekleyici olmaya devam etmektedir. Bu gelişmede makroihtiyati politikalar, kamu tedbir ve teşvikleri ile Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredilerin genel kredi koşullarını iyileştirmesi belirleyici olmuştur. KGF teminatlı kredilerde tanımlanan üst sınıra yaklaşılmış olması ve yakın dönemde bankacılık sistemindeki arz yönlü etkilerin devreye girmesinden ötürü, kredi büyümesi yılın üçüncü çeyreğinde geçmiş yılların ortalama değerlerine yakınsayarak daha ılımlı seviyelerde dengelenmeye başlamıştır. Yılın ilk yarısında meydana gelen güçlü kredi ivmesinin toplam talep ve iktisadi faaliyete yansımaları yakından takip edilmektedir.
16. İktisadi faaliyet ve işgücü piyasasına ilişkin veriler bir arada değerlendirildiğinde bazı sektörlerde toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği desteğin azaldığı değerlendirilmektedir. Gıda grubundaki baz etkileri, beyaz eşya ve mobilya sektöründeki geçici vergi indirimlerinin Ekim ayında geri alınacak olması ve giyim grubundaki yöntem değişikliği kısa vadede enflasyonda dalgalanmaya ve çekirdek enflasyonun geçici olarak yükselmesine neden olacak gelişmeler olarak öne çıkmaktadır. Yılın sonlarından itibaren enflasyon görünümünde kademeli bir iyileşme gözlenmesi beklenmekle birlikte, bu iyileşmenin hızı ve niteliği yakından takip edilecektir.
18. Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeler enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edilmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile vergilerde öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.